Tıptaki adı ”hidrolipodistrofi” olan selülit, bu ismi ”hidro” (su), ”lipo” (yağ), ”distrofi” (görüntü bozukluğu) kelimelerinin birleşiminden alır.

Genellikle estetiksel bir sorun gibi algılanan selülit, bilinenin aksine oluştuğu bölgede kan dolaşımını engellediği için varis, damar tıkanıklığı, kronik ağrılar ve kan dolaşımı bozukluğuna bağlı cilt hastalıklarına yol açan, kas ve kemik dokusunun kanlanmasınıa neden olan bir hastalık türüdür.

Selülit, deri altındaki dokuda biriken fazla yağdır. Bu yağ dokusuna bağlı olarak bölgede biriken sıvılar dolaşımı yavaşlattığı için daha fazla yağ birikimine yol açar ve bu durum bir kısır döngü halinde artarak devam eder.

Gözle görülen selülit dokusunun, sırf yağ nedeniyle girintili çıkıntılı bir görünüm ortaya çıkarmadığını, dokudaki yağ hücrelerinin suyu çekip tamamen suyla şişip dolaşımı bozması nedeniyle selülitin oluştuğunun anaşılması önemlidir.

Selülit masajı, uygulandığı bölgelerdeki kan dolaşımını yeniden düzenleyerek hücrelere daha çok oksijen gitmesini ve toksik maddelerin vücuttan atılması sağlar. Böylece hücrelerin fazla yağ tutması engellenir ve atılan toksik maddeler sayesinde mevcut yağ birikimleri de vücuttan atılarak ciltekii görünüm bozukluğu giderilir.